Depremden Korunmada Mantolamanın Önemi
Deprem ve mantolama, binaların güvenliği ve dayanıklılığı için son derece önemlidir. Mantolama, binaların ısı yalıtımını artırmak ve enerji tasarrufu sağlamak amacıyla dış cephelerine uygulanan bir yöntemdir. Deprem ise, yapıların hasar alması ve çökmesi gibi ciddi sonuçlar doğurabilen doğal afetlerdendir. Bu nedenle, deprem ve mantolama arasında güçlü bir bağ bulunmaktadır.
- Depreme Dayanıklı Mantolama Sistemleri
- Mantolama İle Deprem Güvenliği
- İzolasyon ve Depreme Karşı Koruma
- Yalıtım ve Depreme Dirençli Binalar
- Mantolama Uygulamaları ve Deprem Riski
- Mantolama ile Yapısal Güçlendirme
- Depreme Karşı İzolasyon Çözümleri
- Mantolama Sistemleri ve Deprem Etkileri
- Yalıtımın Deprem Riskini Azaltıcı Etkisi
- Yapısal İzolasyonun Deprem Güvenliği Üzerindeki Rolü
Mantolamanın Deprem Güvenliğine Etkisi
Mantolama, yapıların dış cephelerine uygulanan bir işlem olmasına rağmen, yapıların deprem güvenliğine de önemli katkılar sağlar. İşte mantolamanın deprem güvenliği üzerindeki etkileri:
-
Dayanıklılığı Artırır: Mantolama işlemi, yapıların dış duvarlarının kaplanması ve yalıtım malzemeleri ile güçlendirilmesi anlamına gelir. Bu sayede, yapıların dayanıklılığı artar ve depremlere karşı daha dirençli hale gelir.
-
İç Hasarları Azaltır: Depremler sırasında, yapıların iç kısımları da hasar görebilir. Ancak mantolama işlemi sayesinde, dış cephelerdeki hasarlar iç hasarları azaltabilir. Bu, yapıların deprem sonrasında daha kolay ve hızlı bir şekilde tamir edilmesine olanak tanır.
-
Isı Köprülerini Önler: Mantolama işlemi, yalıtım malzemeleri ile dış cephelerin kaplanması anlamına geldiğinden, ısı köprüleri oluşmasını engeller. Bu sayede, yapılar ısıl konforlarını daha iyi sağlar ve enerji tasarrufu sağlar.
-
Bina Yükünü Azaltır: Mantolama işlemi, yapıların yalıtımını artırdığından, iç mekanlardaki ısıtma ve soğutma enerjisi tüketimini azaltır. Bu da bina yükünü azaltır ve yapıların daha güvenli hale gelmesine katkıda bulunur.
Deprem ve Mantolama Arasındaki İlişki
Mantolama, deprem gibi doğal afetlerde yapıların dayanıklılığını artırmak için yapılabilecek önemli bir uygulamadır. Ancak, sadece mantolama işlemi yapmak, yapıların deprem dayanıklılığına yeterli olmayabilir. Bu nedenle, deprem güvenliği açısından yapıların tasarımında ve inşaatında da bazı önlemler alınmalıdır. İşte deprem ve mantolama arasındaki ilişkiyi açıklayan bazı önemli noktalar:
Depremler sırasında yapıların dayanıklılığı oldukça önemlidir. Mantolama uygulamaları, binaların daha dayanıklı hale gelmesini sağlayarak deprem sırasında oluşabilecek hasarları minimize eder. Özellikle deprem bölgelerindeki yapıların mantolanması, deprem sonrası toparlanma sürecini hızlandırmak için oldukça önemlidir.
Yapılarda depremden korunmada ilk önce yapı elemanlarının, yapı taşıyıcı düzeneğinin korunması sağlanmalıdır. Alınacak yalıtım önlemleriyle, yapıların iç ve dış cephe etmenlere karşı korunmasının yanı sıra, depreme karşı korunması da sağlanmış olmaktadır. Öte yandan, yapılara su girişinin engellenmesi, suyun yapı ve yapı ürünlerine zarar vermeden uzaklaştırılması, yapılarda su buharı denetiminin sağlanması ve ortamlar arasındaki ısı geçişlerinin dengelenmesi gibi ölçütler alıncak izolasyon önlemlerinin kurgulanmasındaki esas ilkelerdendir. Bunların yanı sıra, taşıyıcı sisteme zarar verecek hava geçişlerinin yapı üretimi boyunca yalıtımla temaslı olarak göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
İzolasyon, binalarda enerji tasarrufu sağlamanın yanı sıra, bina donatısını da korumaya yardımcı olur. Bina donatısı, yapıyı oluşturan çelik, beton gibi elemanların bir araya getirilmesiyle oluşan iskelet sistemidir. Bina donatısı, yapıyı oluşturan elemanların birbirine bağlanarak bütünlüğünü sağlar ve yapıya dayanıklılık kazandırır. Bu nedenle, bina donatısının korunması, yapıların güvenliği için oldukça önemlidir.
Isı kaybını önlemek için yapılan izolasyon uygulamaları, aynı zamanda bina donatısını da korur. Isı kaybı nedeniyle yapıların içerisinde yoğuşma meydana gelir ve bu durum yapı elemanlarının çürümesine ve paslanmasına neden olabilir. Bu nedenle, izolasyon uygulaması yapılarak ısı kaybı önlendiğinde, yapı elemanları daha az nemli kalır ve dolayısıyla paslanma ve çürüme riski azalır.
Ayrıca, izolasyon uygulamaları, yapıların iç ve dış yüzeylerinde nem oluşumunu engeller. Bu sayede, yapı elemanlarındaki nemlenme, betonun çatlaması ve donma sırasında yapı elemanlarının zarar görmesi gibi durumların önüne geçilir. Bunun yanı sıra, dış etkenlere maruz kalan yapı elemanları, özellikle yağmur, rüzgar ve güneş gibi doğal faktörlere karşı da daha dayanıklı hale gelir.
Bina dış cephesinde izolasyon uygulamaları, bina donatısının korunması için oldukça önemlidir. Yapı elemanlarının nemlenmesini ve zarar görmesini engeller, yapıyı dış etkenlere karşı korur ve yapı elemanlarının ömrünü uzatır. Bu nedenle, yapılacak izolasyon uygulamaları önceden planlanarak, deprem riskine karşı yapı elemanlarının korunması için gerekli tedbirler alınmalıdır.
Deprem İçin Dış Cephe Yalıtımı Tedbirleri
Yapılarda mantolama önlemleri; döşemelerde, duvarlarda ve duvar boşluklarında, çatılarda ve tekrar derzlerde kurgulanabilmektedir. Döşemelerdeki önlemler, döşemenin zemine oturan, ara kat ya da konsol olma hali ile temaslıdır. Zemine oturan döşemelerde, daimi zeminle temaslı olmaları sebebiyle kılcallık yolu ile su geçişi olmaktadır. Döşemenin esas döşemesi olması halinda, döşemede yeraltı suları etkili olurken, ısıtılan bir hacmin döşemesi olması halinde, döşemede ısı kayıpları gerçekleşmektedir.
Ara kat döşemelerinde, birbirinden bağımsız ısıtma uygulanan katlar arasındaki döşemelerde meydana gelen ısı geçişlerinin engellenmesi hedefiyle ısı yalıtımı yapılmaktadır. Bununla birlikte, bilhassa suyun etkili bulunduğu hacimlerdeki bu tip döşemelerde, ısı yalıtımı ürünlerinin korunması hedefiyle su yalıtımı da yapılmaktadır. Konsol döşemeler ise, fazlalıkla altlarının açık olması sebeple hava akımlarından etkilenmekte ve buralarda ısı kayıpları gözlenmektedir.
Bununla birlikte, cepheye çarpan ya da cepheden sızan suların konsol döşeme kesitinde hasarlara sebep olması söz konusudur. Döşemelerde alıncak önlemlerde bu etmenler öneme alınmalı ve yapılacak yalıtımlarla döşemelerin depremde hasar görmemesi sağlanmalıdır.
Duvar ve duvar boşluklarındaki önlemler, duvarların hava bölgesinde ya da zemin bölgesinde bulunmasıyla temaslı olarak kurgulanmaktadır. Yapılarda hava bölgesinde tespit edilen duvar ve duvar boşluklarının; ısı, hava, su buharı akışını, yağışların geçişini, ışığı, güneşi, radyasyonu, gürültüyü, yangını denetim edebilmesi, dayanıklı, estetik ve ekonomik olması gerekmektedir.
Mantolama ve Deprem
Bu bölgedeki duvar ve duvar boşlukları temaslı olarak, bulundukları iklim koşullarına, kullanıcı ya da tasarımcının tercihlerine göre detaylı şekillerde düzenlenebilmektedir. Su ve ısı etmenlerine karşı uygulanan çözümler de, bu tarafta farklılık göstermekte, dıştan mantolama yapılmış, samimi yalıtımlı ya da başka çözümler (sandviç duvar programları vd.) olarak detaylı şekillerde kurgulanabilmektedir.
Öte yandan, zemin bölgesinde tespit edilen duvarlar olarak nitelendirilen, bodrumlu yapılarda bodrum duvarları, bodrumsuz yapılarda da esas duvarları, yapılarda taşıyıcı duvar olarak fonksiyon görmektedir. Genellikle betonarme perde duvar özelliği gösteren bu duvarlar, zemin nemi, birikinti suları, basınçlı ve basınçsız yeraltı suları ve sızıntı sularından meydana gelen zemin bölgesindeki su ve nemin etkisinde kalmaktadır.
Yapının taşıyıcı sistemi zarar görebilmekte, bu hal da depremde risk oluşturabilmektedir.
Aynı zamanda, bu duvarların ısıtılan bir bodrum duvarı olarak düzenlenmesi halinda, yapının bu bölümlerinde ısı kayıpları oluşabilmektedir. Dolayısıyla, yapıların zemin bölgesinde tespit edilen duvarlarında hasar oluşmaması ve deprem dayanımının artırılması hedefiyle, yalıtım çözümlerinden yararlanılmakta dır. Bu çözümler de, hava bölgesinde tespit edilen duvarlarda imal edilen yalıtım çözümlerine benzer şekilde, dıştan yalıtımlı ya da içten yalıtımlı olarak kurgulanabilmektedir.
Çatılardaki önlemler ise esas olarak, çatıların eğimli ya da teras çatı olması ile temaslıdır. Bulundukları iklim koşullarına, kullanıcı ya da tasarımcının tercihlerine göre, eğimli ya da teras çatı olarak düzenlenen çatılarda ve çatı ürünlerinde, havalandırma, buhar difüzyonu, yağışlar, güneşin zararlı ışınları, ısı kayıp ve kazançları gibi etmenler sonucunda, küflenme, çürüme, kırılma, iç ortamda ısısal konfor koşullarının bozulması gibi detaylı hasarlarla karşılaşılabilmektedir. Bu hasarların önlenmesi ve yapıların deprem dayanımının artırılabilmesi hedefiyle eğimli çatılarda; çatı arası ısıtılması ya da ısıtılmaması hallerine göre dış cephe kaplama çözümleri kurgulanırken, teras çatılarda geleneksel ya da ters çatı programlarından yararlanılmaktadır.
Bunlara ek olarak, deprem yükü, ısı değişimleri, zemin oturmaları gibi etkenler, yapılarda zarara sebep olabilecek gerilmeler oluşturmaktadır. Bu gerilmelerin yapıyı etkilememesi hedefiyle de, yapılarda şuurlu olarak genleşme, kaplama ve duvar boşlukları derzleri bırakılmaktadır. Derzlerde su ve ısı yalıtımına yönelik olarak, su tutucu bantlar, derz dolgu macunları, derz profilleri ve derz contaları gibi derz ürünleriyle detaylı çözümler üretilmektedir. Ayrıca, yapılarda derz oluşturulması esnasında detaylı düzenlemelere gidilebilmektedir.
ntolama, bugünkü koşullarında her yapının önemli ihtiyaçlarından bir tanesidir ki, bu gün inşa edilen hiç bir yapıya ısı yalıtımı nitelikleri sağlanmadıkça yapı kullanma izni verilmemektedir. Bu noktada "dış cephe kaplama firmaları" yoğun çalışmalar sürdürmekte ve yurdun tamamında toplam yapı stoğu bütünüyle yenilenmekte ve ısı yalıtım malzemeleri ile uygulamalar yapılmaktadır. Ticari yapılar, konutlar ve kamu yapıları ayırt edilmeksizin "en iyi mantolama firmaları" doğrulusunda, ısı yalıtımı programlarına tabi tutulmaktadır ki, yalıtım bunların en çok programlarının başında gelmektedir.
Dış Cephe Grenli Boya
Mantolama nedir? diye soracak olursak, dış cephe kaplama malzemeleri kullanılarak ısı kayıplarını ortadan kaldıran, ısı yalıtımı sağlayıp dış cephe kaplama işlemlerinin tamamına "mantolama" diyebiliriz.
Yalıtım stratejisi olarak mantolama, dış cephe için en popüler "dış cephe kaplama" uygulamasıdır. Isı olarak tabir ettiğimiz enerji, bir yapının duvarlarından, pencerelerinden, çatısından ve tabanlarından yayılmaya başlar.
Mantolama, boşa giden enerjiyle gayret için kullanılan bir usuldür. Bir binanın duvarlarının izolasyon perfomansını güçlendiren bir çözümü temsil eder. Ayrıca, bu teknik onları hava geçirmez hale getirir ve havalandırmayı optimize eder. Bir konutun izolasyon niteliğini belirlemek için öncelikle termal uzmanlık gerekliliktir. Performansı artırmak için hangi çözümlerin en uygun olduğunu öğrenmenizi sağlar.
Eps strafor malzemenin rahatça kesilebilir ve gerek kalıp yöntemiyle gerekse cnc makinelerinde istenilen söve formlarda kesilebilir olması dış cephe kaplama modelleri için esnek tasarımlar yapılması konusunda avantajlar sunar.
Mantolama ve Söve Uygulamaları
Mantolama ile ilgili söylememiz gereken bir başka konu da özellikle büyük şehirler başta İstanbul olmak üzere, bütün illerimizde uygulanmakta olan "dış cephe kaplama yöntemi" olduğudur. Binalarda mantolama stratejisi sadecece evlerin "dış cephe" bölümünde yapılan bir yöntem değildir. Tamamlayıcı unsur olarak, iç cephede de uygulanan yalıtım stratejileri arasında "iç cephe mantolama" sistemleri de vardır.
EPS strafor köpük, en iyi mantolama malzemeleri olarak tanımlanabilir. Karbonlu siyah EPS bünyesindeki grafit ısı reflektörleri sayesinde "yalıtım" özelliği mükemmel tasarlanmış bir EPS (Expanded Polistren) ısı yalıtım malzemeleridir.
Mantolama paket sistemlerinde dikkat edilmesi gereken önemli bir detay, paket sistemi üreticisinin güvenilir mantolama firmaları arasında olmasıdır. Fugalı mantolama veya yalı baskı cephe kaplaması gibi mantolama sistemlerinde Metpor Dekor kendi üretimi olan hazır ısı yalıtım levhalarını kullanmaktadır.
İç Cephe Dekorasyonunda Strafor Duvar Panelleri
İç duvar uygulamalarında kullanıldığında, strafor duvar paneli şık bir "ev dekorasyonu" ve bununla birlikte yüksek oranda "izolasyon" sağlar. İç cephede daire mantolama amaçlı kullanılan strafor duvar kaplama panelleri boya veya ektra farklı bir uygulama yöntemi gerektirmez.
Köpük levha aynı kalınlıktaki başka malzemeler ile kıyaslandığında iki katından fazla mantolama ve kusursuz termal direnç sağlar. Çeşitli uygulamalarda kullanılmak için basitçe ihtiyaç duyulan ebatlara kesilebilirler.
Dış Cephe Mantolama Avantajları
Dış cephe mantolama, binaların ısı yalıtımı için kullanılan bir yöntemdir ve birçok avantajı vardır. Bu avantajlar arasında, enerji tasarrufu sağlaması, çevreye duyarlı olması, konforlu bir yaşam alanı sunması, yapıya estetik bir görünüm kazandırması ve yapı malzemelerinin ömrünü uzatması sayılabilir. Dış cephe kaplama sayesinde, yapıların iç ortam sıcaklığı korunur ve dış etkenlerin olumsuz etkileri en aza indirilir. Bu da hem konforlu bir yaşam alanı sunar hem de enerji tasarrufu sağlar. Ayrıca, mantolama malzemelerinin üretiminde çevreye duyarlı malzemeler kullanılması, yapıların daha sürdürülebilir olmasını sağlar. Bunun yanı sıra, mantolama uygulamaları ile yapıların estetik görünümü de artar ve yapı malzemelerinin ömrü uzar.
Dış cephe mantolama, binaların dış yüzeylerine uygulanan bir yalıtım yöntemidir. Bu yöntem, binanın enerji verimliliğini artırırken, konforu ve sağlamlığı da artırır. İşte dış cephe mantolamanın avantajları ve faydaları:
-
Enerji Tasarrufu: Dış cephe mantolama, binanın enerji ihtiyacını azaltır. Isı yalıtımı, ısı kaybını azaltır ve binanın ısısının korunmasına yardımcı olur. Bu nedenle, ısıtma ve soğutma maliyetleri azalır ve enerji tasarrufu sağlanır.
-
Konfor: Dış cephe kaplama, binanın içindeki sıcaklığı ve nem oranını kontrol altına alır. Bu nedenle, iç mekanlarda daha konforlu bir iklim sağlar. Mantolama aynı zamanda, gürültüyü de azaltarak daha sessiz bir ortam yaratır.
-
Sağlamlık: Dış cephe mantolama, binanın dış yüzeyini korur ve dayanıklılığını artırır. Böylece, yapısal hasarların oluşmasını önler ve binanın ömrünü uzatır.
-
Estetik: Dış cephe ısı yalıtımı, binanın dış yüzeyini değiştirerek daha modern ve estetik bir görünüm sağlar. Farklı renklerde ve desenlerde malzemeler kullanarak bina tasarımına uygun bir görünüm elde edilebilir.
-
Çevre Dostu: Dış cephe mantolama, çevre dostu bir yalıtım yöntemidir. Isı yalıtımı, enerji tasarrufuna yardımcı olarak sera gazı emisyonlarını azaltır ve çevreye olan etkileri azaltır.
-
Maliyet: Dış cephe izolasyon, maliyet etkili bir yalıtım yöntemidir. Isı yalıtımı sayesinde, enerji tasarrufu sağlanır ve bu da uzun vadede enerji faturalarında ciddi bir tasarruf sağlar. Ayrıca, mantolama uygulanmasıyla birlikte binanın ömrü de uzar.
Bu nedenlerden dolayı, dış cephe mantolama, binaların enerji verimliliğini artırarak, çevreye ve bina sahiplerine birçok fayda sağlar.
- Dış cephe mantolama programları esnasında sarfedilen mantolama malzemelerinin kalitesi, tekrar sarfedilen malzemenin bir paket sistem olması ve bu paket sistemin, yapımcı firmanın 1. sınıf olarak ürettiği malzemelerden oluşması en önemli faktördür. Diğer bir dikkat gerektiren neden ise kulanılacak yalıtım malzemesinin kalınlık derecesidir. "Dış cephe kaplama" programlarında sarfedilen ısı yalıtım malzemesinin kalınlığı ne ölçüde artarsa, tassarrufu sağlanacak ısı ve enerji seviyesi o ölçüde artacaktır.
- Elbette son olarak mantolama programlarının doğru bir firma doğrulusunda gönderilmiş ekip ile, doğru cephe sistemlernin tüketimi neticesi en doğru şekilde tatbik edilmesiyle yapılacak sıhhatli bir dış cephe mantolama uygulamasının sıhhatli bir şekilde tatbik edilmesidir. Tüm bu nedenler göz önüne alındığında ısı yalıtımı sayesinde, şayet TS 825 seviyesine göre yapılmışsa, oluşturulan test ve çalışmalar neticesi binalarda % 50 ile % 60 seviyesinde bir yakıt ve enerji tasarrufu sağlandığı belirlenmiştir.
- Binalarda mantolama uygulamasının yanında artı olarak faktör olabilecek birtakım yalıtım çeşitleri vardır. Bunlar arasında pencere ve doğramalarda uygulanabilecek izolasyon teknikleri, Bodrum katlarda uygulanabilecek yalıtımlar, Çatılarda uygulanabilecek izocam ve sandviç panelli ısı yalıtımları ile yakıt ve enerji tasarrufunda ki miktar % 40 seviyesinden % 50 ile % 60 seviyelerine çıkabilmektedir.
- Doğru firma ve doğru malzeme ile TS 825 seviyesine göre oluşturulan dış cephe mantolama programlarının hayatları, bina ömrü ile eşittir. Dış cephe mantolama uygulamasının, gerçekleştirdikten sonra beş senede bir boyasının yenilenmesi gerekmektedir.
- Olağan koşullarda Dış cephe mantolama uygulaması sıhhatli olarak tatbik edildiyse, bütünsel bozulmalar yaşamaz, fakat yoğun olarak insanları kullandığı apartman girişleri gibi zemin katlardaki dış cephe kaplama malzemeleri, darbelere maruz kaldığı takdirde çevresel dökülmeler yaşayabilir.
- Bu dökülmelere çevresel olarak araya girmek edilir ve gereken düzeltmeler gerçekleştirdikten sonra rastgele bir kayıp yaşanmaz. Ülkemiz şartlarına göre bina hayatları 80 ile 100 sene arasındadır, dolayısı ile bir dış cephe kaplama uygulamasının ömrüde 80 ile 100 sene arasındadır.
Isı Yalıtımının Faydaları
Her yapı malzemesinin su buharı geçişine gösterdiği bir direnç vardır. Dolayısıyla EPS ısı yalıtım levhaları ile yapılan mantolama, binanın nefes almasına engel olmaz; ilave olarak binanın ısı yalıtımını sağlarken, bina donatısını korur ve binanın ömrünü uzatır.
Bina duvarlarının nefes alması demek bina içinde veya evimizde bulunan havadaki su buharının difüzyon yoluyla duvarlardan atılması anlamına gelmektedir. Yani içerideki nemli havanın dışarıya atılması neticesinde iç ortam hava kalitesinin korunmasıdır.
Bina duvarlarına yapılan mantolama neticesinde bina veya ev içinde havada bulunan su buharının duvarlardan atılması engellenmemelidir. Bu nedenle mantolamada kullanılan malzemelerin de su buharı geçişini engellemeyecek malzemeden olması gerekir. Isı yalıtım levhasından, son kat sıvaya kadar tüm malzemeler seçilirken su buharı geçiş katsayıları da dikkate alınmalı ve nispeten düşük olanları seçilmelidir.
Binaların saçak katlarının aynı olması durumunda detayın çözümü bir dilatasyon ara kesitinin çözümüne dönüşür.
Öncelikle komşu her binaya, çatı kaplama kotuna yakın bir yükseklikte kalkan duvarı yapılması gereklidir; bu kalkan duvarlarının üstüne çatı kaplama kotunun 20-25 cm kadar üzerine çıkan ve kalınlığı yaklaşık 10 - 12 cm olan betonarme bir hatıl dökülmelidir.
Komşu İki binadaki bu betonarme hatılların arasındaki boşluğu kapatmak üzere metal ya da harpuşta söve malzemeler kullanılarak çözüme ulaşılır.
Henüz yapmamış olanlar için kış, evi ısıtmayı düşünmek için iyi bir sebeptir. Aslında sıcak havalarda ısı kaybını soğukta olduğu kadar hissetmiyoruz. Tasarım aşamasında doğru ve etkili enerji tasarrufunu düşünmek daha iyidir.
Mevcut binaları iyileştirmek için önlemler
Kış: Yaz evden çıkmaz, ısınma ihtiyacı azalır. Yaz: Yaz eve girmiyor, soğutma için daha az talep var. Enerji tasarrufu önlemlerine odaklanırsak, yalıtım önemli bir noktadır. Dış mekanda veya etkilenmemiş odalarda yatay elemanlar söz konusu olduğunda yüzlerde, tavanlarda, asma tavanlarda ve zeminlerde yalıtım panellerinin varlığı.
Maske durumunda maskenin konumu çok önemlidir çünkü dışarıdan çıkarıldığında vücudun tüm katmanları iç ortama benzer bir sıcaklıkta konumlandırılarak ısı yalıtımını iyileştirir, tüm ısı köprüleri. Yoğunlaşmayı yok edin ve önleyin, ancak maliyet için en pahalı çözüm.
Dış Cephe İzolasyonun Faydaları
Yapılarda ısı yalıtımı enerjiden tasarruf sağlayarak gaz, kurum ve toz emisyonunu azaltıp etraf kirliliğini önler. Duvar, ısı köprüleri, zemin ve tavan yüzey sıcaklıklarının iç konfora bulunduğu kadar yapı kabuğu üstünde de mühim etkisi vardır. Yeterli yalıtım hayat kalitesine katkıda yer alır ve bina dokusunun korunmasına yardımcı olur. Sağlıklı ve rahat hayat yalnızca ideal ısı ve nem şartlarına sahip olan mekânlarda olasıdür.
Eğer bir fayda-maliyet karşılaştırması yapılırsa, ısı yalıtımı hem ekolojik hem de ekonomik yönden faydalı ve kısa sürede geri kazanılan bir yatırımdır. Bununla eş güdümlü inşaatın fiziksel ve teknik prensiplerinin incelenmesi ve yüksek nitelikte ideal yalıtım levhasının kullanımı mühimdir.
Binalarda ısı yalıtımının bulunmayışı ya da yetersiz olması neticesi ısıl konforun, yani kullanıcıların sıhhatli ve üretken olmaları amacıyla lüzumlu ısıl şartların, sağlanabilmesi amacıyla çok yüksek yakıt kullanımı gerekir. Genellikle da bu tüketime ekonomik sebeplerle ulaşılamaz ve •Kullanıcıların sağlığının bozulmasının yanında,
Binanın iç yüzeylerinde terleme (havanın içersindeki su buharının iç yüzeylerde yoğuşması) ya da küf oluşumları (su buharının duvar içersinde yoğuşması) görülür. Binanın taşıyıcı elemanlarında bu yoğuşma neticesi korozyon da oluşabilir ki, bu konu binaların sağlamlığı yönünden çok mühimdir.
Bu olumsuzluklara ek olarak tekrar de yüksek yakıt faturaları ödenir.
Bu problemlerin giderilmesinin tek yolu doğru ısı yalıtımı uygulanmasıdır. Fakat ısı yalıtımı doğru malzeme, ayrıntı ve program ile gerçekleştirildiği vakit faydalıdır. Üzücü olan hatalı programların neticesinde yaşananların suçlusu olarak ısı yalıtımının görülmesi ve bireylerin ısı yalıtımı gerçekleştirmekten uzaklaşmasıdır. Oysaki doğru izolasyon malzemesi, ayrıntı ve işçilikle uygulanan ısı yalıtımı ile hem konforlu mekânların elde edilmesi ve hem de her sene ısıtma ve /ya da soğutma faturalarının en az yarısının tasarruf edilmesi olasıdür. Isı yalıtımı ısınma hedefli enerji kullanımını bulunduğu kadar soğutma hedefli enerji kullanımının azaltılmasında da faydalıdır.
Öncelikle küf ve boyada görülen hasarlar, yalıtımsızlıktan ya da işinin ehli olmayan kişilerce uygulanan ve doğru olmayan malzemelerin kullanılmasından kaynaklanır. Doğru yalıtım ise bu problemleri ortadan kaldıracaktır. Hatta iç yüzeylerde görülen terlemenin nedeni pek çok halde dışardan su girmesinden kaynaklandığı sanılsa da gerçekten cephe kaplama olmayışının neticesinde iç yüzeylerin sıcaklıklarının düşmesi ve iç ortamdaki buharın bu yüzeylerde yoğuşmasıdır. Isı yalıtımı ile bu problemlerin da halledilmesi olası olacaktır.



Metpor
info@metpordekor.com
Okunma Sayısı : 21 798